Bir Uzay Sağlığı Araştırması: İkiz Çalışması
NASA 2030 yılında Mars’a yapılacak yolculuk için bir program yürütüyor. Mars’ta uzun vadede planlanan ise kızıl gezegende bir insan kolonisi kurmak. Bu program kapsamında, adını Falcon roketleriyle sıkça duyduğumuz Elon Musk, SpaceX firması ile teknik alt yapının denemelerini yapıyor. Geçtiğimiz aylarda Falcon Heavy roketi ile Mars’a bir Tesla araç gönderme denemesi yapıldı. Her ne kadar Tesla’yı taşıyan roket yörüngeden çıkıp bir uzay çöpüne dönüşmüş olsa da fırlatmadaki iki roketin sağlam şekilde geri iniş yapabilmiş olması ve neticede Falcon’un yükünü atmosfer dışında çıkarabilmiş olması umut vericiydi. Genelde gündem olan hususlar Mars’a Tesla araç göndermek, Falcon roketleri vs. olsa da Mars’a yolculuk programının sağlık boyutu pek gündeme gelmemekte.
NASA, Human Research Project kapsamında sağlık alanında çok değerli çalışmalar yürütüyor. Uzay koşullarına insanlığın adapte olabilmesi için insan sağlığına uzayın etkilerinin araştırılması gerekiyor. Bu araştırmaların en güncellerinden biri de “ikiz çalışması”. NASA tarihindeki ilk ve tek ikiz astronotlardan (Scott ve Mark Kelly) biri 2 yıl önce dünya yörüngesindeki Uluslararası Uzay İstasyonu’na giderken kardeşi ise kontrol grubu olarak NASA’da kaldı. Uzaydaki kardeş 1 yıl Uluslararası Uzay İstasyonu’nda kaldı. Ucuş öncesi, uçuş ve uçuş sonrasında 3 zamanlı olarak araştırmalar plânlandı. Yapılan araştırmaların özetini 2 ay önce bir çalıştayda sunan araştırmacıların sunumlarını özetleyen NASA’nın yazısından öne çıkan başlıklar bu yazıda özetlenmeye çalışılmıştır. Uzaydaki astronotun vücudundaki değişikliklere dair farklı araştırma gruplarının bulguları şu şekilde:
- Genetik durum: İki kardeş arasındaki tam DNA dizilenmesi çalışmasında iki kardeşin de tekil mutasyonlara sahip olduğu, ancak bunların bir kısmının uzaydaki kardeşte misyon sırasında oluştuğu tespit edilmiş. Bu iki kardeş arasındaki genetik farkın %7 olduğu ifade ediliyor. Bu %7’lik genetik farka “uzay genleri” adını verilmiş.
- Telomer durumu: Telomer, insan ömrünü belirleyen, yaşlanmaya sebep olan kromozom uzantılarına verilen isim. Uçuş sırasında yapılan çalışmalarda, uzaydaki kardeşin telomerlerinde bariz uzama olduğu görülmüş. Dünyaya dönüşünü müteakip 48 saat içinde, uzayda uzamış halde olan telomer düzeyleri tekrar uçuş öncesi seviyelere gerilemiş, kısalmış. Telomer uzunluğunun sağlıklı beslenme ile ilişkili olabileceği ihtimali not edilmiş.
- Biyokimyasal göstergeler: Uzaydaki kardeşte uçuş öncesi düşük olan folat düzeyleri geri döndüğünde yüksek bulunmuş. Sebebinin uzay programının içerdiği beslenme programı olabileceği ifade ediliyor. Vücut kitle indeksi azalmış, yani zayıflamış.
- Bilişsel durum: Uzaydaki kardeşte uçuş öncesinde ve uzayda yapılan testler normal iken geri dönüş sonrasında sorulara verdiği cevapların hızı ve doğruluğunda azalma olduğu görülmüş. Ancak bunun muhtemel sebebinin de yer çekimi ve tekrar yoğun bir çalışma takvimine girmiş olabileceği not edilmiş.
- İmmun sistem: Her iki kardeşe de uçuş öncesi, uçuş ve uçuş sonrasında 1’er yıl aralarla yapılan grip aşısına bağışıklık sistemi yanıtları ölçülmüş ve iki kardeş arasında farklılık görülmemiş.
- Metabolizma: Uzaydaki kardeşte inflamasyona sebep olan bir sitokin grubunun düyaya dönüş sonrası 6 ay yüksek kaldığı görülmüş. Ayrıca insülin metabolizmasını düzenleyen bir protein grubunun da yükseldiği görülmüş.
- Mikrobiyom: İki kardeş arasındaki mikrobiyom farkının çevresel etkenler ve diyet sebebiyle farklı olabileceği beklenen bir durum olmasına rağmen uzaydaki kardeşin uçuş öncesi ve sonrasında mikrobiyomunda bakteri oranının azaldığı görülmüş.
Özetle, gelecek misyonlarda çalışılması gereken 5 husus saptanmış:
1) Hipoksi (oksijensizliğe vücudun tepkisi)
2) Kanda hücre hasarına bağlı artmış mitokondri sayısı
3) Telomer uzunluğu ve DNA hasarı
4) Kan pıhtılaşması, kollajen ve kemik yapısında değişiklik
5) Hiperaktif immun sistem yanıtı
Bu bilgiler, vücudumuzun uzaya ilginç bir şekilde adapte olma yeteneğine sahip olduğunu gösteriyor. İlerde uzun uzay yolculuklarında bedenlerimizin kapasitesinde nasıl değişimler olacağına ışık tutan bu çalışmalar oldukça heyecan verici. Bu heyecanı siz değerli okurlarımızla güncel olarak paylaşmak için de güçlü bir TAKAT’imiz var ve çalışmalarımız sürüyor.
Abdullah Uçar
Hekim, bir uzay meraklısı