Şu an okuduğunuz yazı
Hubble Uzay Teleskobu Şimdiye Kadarki En Uzak Yıldızı Keşfetti

Hubble Uzay Teleskobu Şimdiye Kadarki En Uzak Yıldızı Keşfetti

Rekor Kırıldı! Hubble Uzay Teleskobu şimdiye kadarki en uzak yıldızı keşfetti!

Tevâfuken oluşan bir kozmik bir hizalanma, Büyük Patlama’dan sonraki ilk milyar yılda ışık kaynağı olarak tek bir yıldız tespit etti. Normalde bu uzaklıklarda ışık kaynağı olarak yalnızca gökadalar tespit edilebiliyordu. Yeni keşfedilen bu yıldız, James Webb Uzay Teleskobu için de önemli bir hedef olacak.
Rekor kıran bu yıldız, o kadar uzak ki, onu tespit etmek için teleskobun gücünün yanı sıra doğanın doğal büyüteci de gerekliydi. Gökbilimciler tarafından “Earendel” takma adı verilen yıldızın ışığı, evrenin ilk milyar yıllarından bizlere ulaşıyor. Hubble Uzay Teleskobu’yla yapılan bir önceki en uzak yıldız keşfi, Büyük Patlama’dan yaklaşık 4 milyar yıl sonra oluşmuş bir yıldıza aitti. Bu iki keşif arasındaki büyük fark önemli bir sıçramayı bizlere gösteriyor. Hubble, devasa gökada kümesi WHL0137-08’in kütlesi tarafından oluşturulan kütleçekimsel merceklenme etkisiyle bu keşfi yapabildi. Earendel, kümenin kütlesi tarafından oluşturulan ve ışığını Hubble tarafından algılanacak kadar büyüten uzay dokusundaki bir dalganın üzerine veya çok yakınına hizaladı. NASA’nın James Webb Teleskobu, Earendel’in parlaklığı, sıcaklığı ve bileşimi hakkında bilgi edinmek için aynalarını buraya çevirecek. Earendel’in kâinatın ilk nesil yıldızlarından biri olma ihtimali zayıf olsa da, gökbilimciler erken evren ve çevresine ilişkin keşfedecekleri ipuçları için sabırsızlanıyorlar.

Yeni tespit edilen yıldız o kadar uzakta ki, ışığının Dünya’ya ulaşması 12,9 milyar yıl sürdü ve bize evrenin şu anki yaşının yalnızca yüzde 7’sinde, kırmızıya kayma 6.2’de olduğundaki zamanda göründü. Daha önce bu kadar uzak mesafeden görülen en küçük nesneler, erken galaksilerin içine gömülü yıldız kümeleriydi.

30 Mart Nature dergisinde yayınlanan keşfi açıklayan makalenin baş yazarı, Baltimore’daki Johns Hopkins Üniversitesi’nden gökbilimci Brian Welch, “İlk başta neredeyse inanmadık, önceki en uzak, en yüksek kırmızıya kayma yıldızından çok daha uzaktaydı” dedi.

Welch, “Normalde bu mesafelerde, gökadalar bile milyonlarca yıldızın ışığının birbirine karıştığı küçük lekeler gibi görünür” dedi. “Bu yıldıza ev sahipliği yapan gökada, yerçekimsel kırılma yöntemi ile büyütülmüş ve Gündoğumu Arkı adını verdiğimiz uzun bir hilal şeklinde çarpıtılmıştır.”

Gökadayı ayrıntılı olarak inceledikten sonra Welch, Eski İngilizce’de “sabah yıldızı” anlamına gelen Earendel adını verdiği aşırı derecede büyütülmüş bir yıldız olduğunu belirledi. Keşif, çok erken yıldız oluşumunun keşfedilmemiş bir çağını açma işareti veriyor.

Welch, “Earendel o kadar uzun zaman önce vardı ki, bugün etrafımızdaki yıldızlarla aynı hammaddelere sahip olmayabilirdi,” dedi. “Earendel’i incelemek, aşina olmadığımız, ancak bildiğimiz her şeye yol açan, evrenin bir çağına açılan bir pencere olacak. Gerçekten ilginç bir kitap okuyormuşuz gibi, ama ikinci bölümle başladık ve şimdi her şeyin nasıl başladığını görme şansımız olacak” diye de ekledi.
Araştırma ekibi Earendel’in, Güneş’in kütle olarak 50 katı ve parlaklık olarak milyonlarca katı olduğunu ve bilinen en büyük kütleli yıldızlara rakip olduğunu tahmin ediyor. Ancak böylesine parlak, çok yüksek kütleli bir yıldızı bile, bizimle Earendel arasında bulunan devasa bir gökada kümesi WHL0137-08 tarafından doğal büyütmenin yardımı olmadan bu kadar büyük bir mesafeden görmek imkansız olurdu. Gökada kümesinin kütlesi uzayın dokusunu bükerek arkasındaki uzak nesnelerden gelen ışığı çarpıtan ve büyük ölçüde artıran güçlü bir doğal büyüteç oluşturdu.

Webb İle Doğrulama
Gökbilimciler, Earendel’in önümüzdeki yıllarda gökyüzünde bu şekilde büyütülmüş olarak kalmasını bekliyorlar. Earendel önümüzdeki süreçte NASA’nın kızılötesi ışığa karşı yüksek duyarlılığa da sahip olan James Webb Uzay Teleskobu tarafından da gözlemlenecek ve hakkında daha fazla bilgi edinilebilecek. Çünkü ışığı, evrenin genişlemesi nedeniyle daha uzun kızılötesi dalga boylarında bize ulaşır (kırmızıya kayar).

Coe, “Webb ile Earendel’in gerçekten bir yıldız olduğunu doğrulamayı ve ayrıca parlaklığını ve sıcaklığını ölçmeyi umuyoruz.” dedi. Earendel’in bileşimi, gökbilimciler için oldukça ilgi çekici, çünkü evren, birbirini izleyen büyük kütleli yıldızların ürettiği ağır elementlerle dolmadan önce oluştu. Takip çalışmaları, Earendel’in yalnızca ilkel hidrojen ve helyumdan oluştuğunu bulursa, bu, büyük patlamadan sonra doğan ilk yıldızlar olduğu varsayılan efsanevi Population III yıldızlarının ilk kanıtı olacaktır. Olasılık küçük olsa da, Welch bunun baştan çıkarıcı olduğunu kabul ediyor.

Welch, “Webb ile, inanılmaz derecede heyecan verici olacak olan Earendel’den bile daha uzaktaki yıldızları görebiliriz.” dedi. “Mümkün olduğunca geriye gideceğiz. Webb’in Earendel’in mesafe rekorunu kırdığını görmeyi çok isterim.” diye ekledi.

Kaynak: Hubble

Çeviri: Ebubekir Şark

Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Beğenmedim
0
Çok İyi
1
Eh İşte
0
Güzel
0
Muhteşem
1
Yorumları Görüntüle (0)

Leave a Reply

Your email address will not be published.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.


© 2020 Takiyüddin Astronomi Topluluğu, Her Hakkı Mahfuzdur.

Başa Dön